1990'da İstanbul'da doğdum. Çocukluğumdan beri elimden boya eksik olmadı ama ressamlığın işim olabileceği aklımın ucundan bile geçmemişti. Hani denir ya, yapma demiyorum, hobi olarak gene yap. Maaş garantisi olan ve beni tatmin eden bir işim olmalıydı. Altı yıl tıp eğitimi sonrası pratisyen hekim oldum. Ardından 4 yıllık uzmanlık eğitimi sonrası nöroloji uzmanı oldum. Seviyordum işimi esasen. Ama bir zaman sonra fark ettim ki, mesleğim bana ben bırakmadı. İçimdeki sanatçıyı derinlere gömdü. Özgür hissetmiyordum. Yürek yiyip mesleğimi bıraktım, Ege'nin bir dağ köyüne yerleştim. Artık sanat hayatımın bir köşesinde değil, tam ortasında. Duygularımla resim yapıyorum, ne canlıysa içimde o dökülüyor fırçamdan. Bazen hüzün, bazen korku, bazen öfke, bazen aşk, bazen huzur, bazen muziplik... Aklıma yeni bir resim fikri geldiğinde taslağını tuvale dökene kadar kalbim ağzımda. Kelimelerle söylenemeyecek olanı resmetmeyi seviyorum. Saçmalamayı seviyorum. Hayal gücümü seviyorum.